Çoğumuz karşılaşmışızdır, satış veya iş sonuçları çok iyi olup, kurumda sevilmeyen, ekibine kan kusturan, liderlik edemeyenler ile. Başka deyişle, iş çıktıları iyi ama yetkinlik bazlı değerlendirmesi olumsuz olanlar. "Onunla çalışmak istemiyorum" denenler, Assessment Center (Değerlendirme Merkezi) sonucu olumsuz olanlar..
Performans sadece rakamlar değil elbette, bir bütündür: iş çıktıları, davranışlar, kurumun değerleri ile uyum, sunulan öneriler, tavsiyeler, ekip arkadaşları ile ilişkiler...
Geçtiğimiz günlerde bu konu ile ilgili bir seans yaparken, aklıma Jack Welch’in 4 Tip Yönetici değerlendirmesi geldi.
Tip 1 için “sky’s the limit!” demiş.
Tip 2 için “şans verilmeli, bir veya iki defa.”
Tip 3 için “giden”, ben de gitmesi gereken diye ekliyorum.
Tip 4 için ise en zoru demiş. Değerleri taşımayan ancak rakamları tutturan yönetici. Welch bu tip yöneticiler ile yolları ayırmak gerektiğini belirtmiş. Kurumlar rakamları tutturan, sonuç / maddi kazanç getiren çalışanlar ile yola devam etmek ister. Welch bu tip yöneticilerin kurum kültürünü değiştirme gücüne sahip olduklarını, açık ve güvene dayalı informal sisteme zarar verebileceklerini vurgulayarak taviz verilmemesi gerektiğini belirtmiş. Ben bu tipe “kurumun sinsi kanser hücresi” diyorum. Etrafına zarar veriyor, yayılıyor, bazen de öldürüyor.
Sizce?