Starbucks'ta çalışmayı özleyenler?
İtiraf ediyorum, ben de özledim. Starbucks’ta çalışırken çok daha odaklı çalışıyordum. Dalyan’daki Starbucks’ın üst katında bir köşem vardı, yaklaşık 10 yıldır orası benim
Bazen dolu oluyordu elbette, o zaman da büyük masada çalışıyordum. Orada sınavlara çalıştım, iki okul bitirdim, projelerimi, sunumlarımı, eğitimlerimi hep o köşede hazırladım. Kendimi daha yaratıcı hissediyordum. Gerçekten de böyle bir etkisi varmış kahve dükkanlarının. Araştırdım buldum..
2012 ve 2015’te yapılan 2 çalışma da Starbucks gibi ortamların yaratıcılığı artırdığını gösteriyor. Orta (70 dB) ve düşük (50 dB) ortam gürültüsünün yaratıcı görevlerde performansı artırdığı, yüksek (85dB) gürültü seviyesinin ise yaratıcılığı olumsuz yönde etkilediği görülmüş. Arkadaki müzik, baristanın hazırladığı kahvenin sesi, yan tarafta oturanların sohbeti..
Sadece ses ve white chocolate mocha değil, etrafımızda çalışan başka kişilerin olması da bir motivatör – sosyal kolaylaştırma etkisi (diğer insanların çalıştığını görünce doğal olarak çalışmaya başlarız, çalışma havasına gireriz) yaratıyor.
Evde çalışırken o ambiyansı yaratmak zor ama 2 “coffee shop ambiance” müziği paylaşıyorum, biraz yardımcı olur:
https://www.youtube.com/watch?v=VMAPTo7RVCo&t=126s
Pandemi bittiğinde laptopını alıp Starbucks’a gideceklerin arasındayım. Denk gelirsek bir americano benden
