Devirmek: ayakta veya dik duran bir şeyi düşürmek, yatay duruma getirmek.
Devrilmek: devirme işi yapılmak, dönmek, yok edilmek, ortadan kaldırılmak. (Kaynak: https://sozluk.gov.tr/)
Bizi ne devirir? Ayaktayken, sağlam iken bizi ne düşürür veya yok eder?
Doğal afetler, kazalar, atom bombası gibi şeylerden bahsetmiyorum elbette. Bahsettiğim şey, stresten, sıkıntıdan, tükenmişlikten, enerji yoksunluğundan kaynaklı devrilme.
Bu devrilme önlenebilir mi? Elbette. Peki, nasıl?
Kontrol edebildiklerimize odaklanarak, yani kendi kontrol alanımız içindekilerin kontrolünü ele alarak stresle başa çıkmak, devrilmeden, dengeyi sağlayarak kendimizi korumamız mümkün.
Başka bir soru şu: hayatımızın ne kadarının kontrolü bizim elimizde?
Stephen Covey ile popülerleşmiş 90/10 kuralını duymuş olabilirsiniz. Kurala göre, hayatımızın %10’u bizim elimizde olmayan, başımıza gelen olaylardan oluşmaktadır. Geri kalan %90 ise bizim bu olaylara verdiğimiz tepkilerimizdir. Başka bir deyişle, hayatımızın %90’ı bizim kontrolümüzde.
Kontrolün büyük bir parçası bizim elimizdeyken, nasıl oluyor da devriliyoruz? Çoğumuzun yaptığı hataya düşerek: %10’a odaklanarak. Kontrol edemeyeceğimiz şeylere odaklanarak, gereğinden fazla önem vererek veya kontrol etmeye çalışarak.
Kontrol edemeyeceğimiz şeyler nelerdir?
Yukarıdakilere fazla önem vermek, kontrol etmeye çalışmak, sürekli onlardan şikayet etmek aslında akıntıya kürek çekmekten farksız.
Peki, kontrol edebildiklerimiz neler?
Odaklanacaklarımız bu listedekiler olmalı, hayatımızın %90’ını nasıl geçireceğimiz bunlara bağlı. Bir düşünmek ve değerlendirmek lazım…